GönderenKonu: İngilizce öğrenmek için hangi stratejiler uygulanmalı?  (Okunma sayısı 1427 defa)

caferdogan

  • Site Yöneticisi
  • İleti: 2
  • Üyelik Tarihi: 21-05-2013
İngilizce öğrenmek için hangi stratejiler uygulanmalı?
Tarih : 08-12-2013 Saat : 18:30
FAST ENGLISH
Ian Przybylinski
www.intellenglish.com
__________________________________________________________________________________________
FAST ENGLISH 
http://www.intellenglish.com Copyright © 2010 Ian Przybylinski, All Rights Reserved  Sitesinden alını yapılmıştır.

Yazar Hakkında
Ian Przybylinski Northwestern University’den (Amerika’daki en prestijli üniversitelerden biri) İngilizce Dil ve Edebiyatı bölümünden 2003 yılında mezun oldu.
2004’ten 2008’e yüzlerce öğrenciye İngilizce konuşma becerilerini geliştirmelerinde, TOEFL sınavı hazırlığında, ve Amerika’daki master ve üniversite programlarına başvurularında yardımcı oldu.
2006 ve 2008 yılları arasında Ian Sabancı Üniversitesi Kültürel Çalışmalar bölümünde master dersi çalışırken lisansüstü öğretim asistanı olarak görev yaptı.
Tam 8 senedir İstanbul’un profesyonellerine İngilizce problemleri çözmekte yardımcı oluyor.
Eşi ve iş ortağı Hande ve 2 çocukları ile birlikte Etiler’de yaşamını sürdürüyor.
__________________________________________________________________________________________
İngilizce öğrenmek ne kadar sürer?
Bir yıl mı?
İki yıl mı?
Bir yaşam boyu mu?
Peki ya 6 hafta?
6 hafta içerisinde tamamiyle akıcı hale gelemeseniz bile, sıfırdan başlayıp sürpriz denecek kadar kısa bir süre içerisinde İngilizce basit diyaloglar kurmaya başlamak tümüyle mümkün.
Bunun mümkün olduğunu nasıl biliyorum?
Georgi Lozanov, ünlü Bulgar dil araştırmacısı bunu binlerce öğrenci üzerinde özel bir sistem olan “Accelerated Learning” (Hızlandırılmış Öğrenim) tekniklerini kullanarak başarabilmişti.
Bu teknikler Soğuk Savaş sırasında Sovyet ajanlarını eğitmek amacıyla kullanılmıştı - ve şimdi diplomatlar, uluslararası iş adamları ve tüm dünya çapındaki diğer profesyoneller tarafından kullanılıyor.
Okumak üzere olduğunuz bu rehber, dil öğrenimi alanında yılların detaylı araştırmalarının bir sonucu ve her yaştan ve eğitim geçmişinden öğrencilere bu metodları kullanarak eğitim vermenin binlerce saatlik deneyiminin sonucu. Karşınızdaki materyal en kısa sürede en etkili sonuçları elde etmeniz için kısa ve yoğunlaştırılmış bir eylem planı. FAST ENGLISH’in ilk kuralıyla başlayalım.
________________________________________________________________________________________
1. Yoğunluk
Yoğunluk neden FAST ENGLISH’in ilk kuralı? Çünkü yoğunluk olmaksızın, diğer Hızlandırılmış Öğrenme teknikleri hiçbir işinize yaramaz. Yoğunluk gerçekten başarılı olanları amatörlerden ayıran şeydir.
İngilizce’yi hızlı öğrenmek için hem zihinsel hem de fiziksel yoğunluğa ihtiyacınız var.
İlk olarak – zihinsel yoğunluk geliştirmeniz gerekiyor. Neden İngilizce öğrenmek istediğiniz hakkında düşünün. Bunun yaşamınızı nasıl daha iyi hale getireceğini ve İngilizce’yi konuşabildiğiniz ve anlayabildiğinizde kendinizi nasıl hissedeceğinizi düşünün. Kendinizi güçlü zihinsel görüntülerle ve güçlü duygularla motive edin.
Baştan İngilizce’nizi hızla geliştirmek için ne gerekiyorsa yapacağınız kararını verin.
Tüm zihinsel enerjinizi İngilizce’ye odaklayın, bu şekilde başarısızlığa uğramanız imkansız.
Yoğunluğun diğer bir tarafı da fiziksel yoğunluk. Zihinsel yoğunluk can alıcı, ancak buna büyük fiziksel bir eylemin eşlik etmesi gerekiyor.
İngilizce’yi hızlı mı öğrenmek istiyorsunuz?
Yapabilirsiniz. Ancak bu misyon için en az günde birkaç saatinizi adamanız gerekiyor. Öyle ki, İngilizce okuyarak ve dinleyerek ne kadar fazla zaman harcarsanız o kadar hızlı öğreneceksiniz.
Kendinizi İngilizce ile çevrelemeniz gerekiyor: İngilizce müzik, İngilizce kitaplar, dergiler, ve gazeteler. İngilizce web sitelerini ziyaret edin ve internette İngilizce konuşan arkadaşlarınızla sohbet edin. Eğer mümkünse anadili İngilizce olan arkadaşlarınızla birebir vakit geçirin.
İngilizce’yi hızlı öğrenmeye yönelik mümkün olduğunca fazla zaman harcamak son derece önemli, ama dikkatli olun. Doğru biçimde çalışmazsanız, hızla yol alamayacaksınız. Öyle ki, hiç yol bile alamayabilirsiniz. Nasıl çalıştığınız ne kadar çok çalıştığınız kadar önemli...
__________________________________________________________________________________________
2. Bilinçaltı Öğrenim
Hiç işe ya da eve arabayla giderken (ya da sıklıkla yolculuk ettiğiniz herhangi bir güzergah) bir anda kendinize şunu sordunuz mu:
“Geçen 10 dakikada ne yaptım?”
Ne olduğunu hatırlamıyorsunuz (hayal kuruyor ya da başka bir şey hakkında düşünüyordunuz), ama bir şekilde arabanızı sürdünüz ve varış noktanıza güvenli bir biçimde eriştiniz. Direksiyonu kullandınız, diğer araçlardan sakındınız,fren yaptınız, vites değiştirdiniz ve tüm bunları düşünmeden yaptınız.
Bu nasıl mümkün olabiliyor?
Eylemlerimizi tekrar tekrar yerine getirdiğimizde, nihayetinde “otomatik”hale gelirler. Bu eylemler hakkında bilinçli olarak düşünmemiz gerekmez.. Bunun yerine, bilinçaltımız devreye girer. Bir dakika önce kaç nefes aldınız? Bilmiyorsunuz – ama bilinçaltınız otomatik olarak nefes almaya devam etmeniz için size yardımcı oldu.
Anadilinizi konuştuğunuzda, bunu otomatik olarak yapıyorsunuz. Gramer kuralları, bağlaçlar, edat ya da fiilin zamanları hakkında düşünmezsiniz. Eğer düşünseydiniz, bu sizi yavaşlatırdı ve konuşamazdınız.
İngilizce çalıştığınızda gramer hakkında düşünmemelisiniz. Ve herşeyi anadilinize çevirmemelisiniz. İngilizce’de genel anlama odaklanırken sadece okumalı ve İngilizce dinlemelisiniz.En başından itibaren, İngilizce düşünmemeye çalışmalısınız. Bu; pürüzsüz, kendinize güvenle ve otomatik olarak İngilizce konuşabilmeniz için tek yol.
Hızlandırılmış Öğrenme Teknikleri
Ne yazık ki, okulda öğrendiğiniz çalışma metodları İngilizce öğrenmek için pek faydalı değil.
Geleneksel çalışma metodları sadece, mantık, analiz ve matematiksel düşünceye dayanıyor.
Gerçekte, insan beyni daha birçok çeşitli yeteneğe sahip:
Yaratıcılık.
Ritm.
Renk.
Müzik.
__________________________________________________________________________________________
Eğer beyninizin sadece analitik kısmını kullanırsanız, tüm potansiyelinizin sadece yarısını kullanmış olursunuz.
Hızlı İngilizce öğrenmek beyninizin sadece yarısından çok daha fazlasını kullanmanızı gerektirir
Mümkün olduğunca fazla sayıda beyin yetinizi kullanmanız gerekiyor.
Sanat ve müzik eğitimi alan çocukların matematik derslerinde daha iyi sonuçlar aldığı biliniyor.
Buna ek olarak, her sabah okuldan önce 30 dakikalık bir egzersiz programına katılan öğrencilerin test skorlarında ortalama %15 bir artış gözlemleniyor.
İngilizce’nizi hızla geliştirmek üzerinde çalışırken, müzik, resim, tekerleme ve diğer yaratıcı aktivitelerden yararlanmalısınız. İşte İngilizce öğrenirken beyninizin daha fazlasını nasıl kullanabileceğinize dair bazı fikirler:
 İngilizce bir hikaye dinlerken, beyninizde imgeleri oluşturmaya çalışın, hikayeyi gözünüzde canlandırmaya çalışın.
 İlginç resimlere bakın ve bunların açıklamasını İngilizce olarak yazın.
 Her hafta yeni bir İngilizce şarkı öğrenin. Sözlerini internetten bakın.
 İnternette “English Rhymes”(İngilizce Tekerlemeler) bakın ve ritmik olarak söyleyerek egzersiz yapın.
 Sıkı bir egzersizin hemen ardından İngilizce çalışın.
 Spor yaparken mp3 çalarınızda İngilizce dinleyin.
__________________________________________________________________________________________
3. Takıldığınız Noktalar
İngilizce öğrenirken kaçınılmaz olarak bazı zorluklarla karşılaşacaksınız. Bazı cümleleri anlamanız zor olacak. Bazı günler çalışmak içinizden gelmeyecek. Bazen kendinizi takılmış hissedeceksiniz. Veya çalıştığınız – ancak gelişemediğinizi hissettiğiniz bir sürece girebilirsiniz.
Bu zor zamanlarda İngilizce’nizi geliştirmek için
çabalamaya devam etmeniz son derece önemli.
Unutmayın, zor zamanlar geçecek. Ve geçtikten sonra, İngilizce’niz daha önce hiç olmadığı kadar güçlü olacak.
Hayranı olduğunuz film ve kitapların tüm muhteşem kahramanlarını düşünün. Bu kahramanları muhteşem yapan asla zorluklarla karşılaşmamaları değil, zorluklarla karşılaşıp yollarına devam edebilmeleriydi. Rocky, Herkül,Atatürk ya da Michael Jordan’ı düşünün. Tarihteki her başarılı kişi alınyazılarını tamamlamak için zorlukların üstesinden gelmek zorundaydı
Anlayamadığınız bir kelime ya da cümle ile karşılaştığınızda, anlamını çözmek için biraz zaman harcayın. Eğer anlamı size gözükmezse, sadece not alın ve sonradan buna geri gelin.
Eğer İngilizce konuşuyor ve belirli bir kelime aklınıza gelmiyorsa, sinirlenmeyin. Kendinizi farklı kelimeler kullanarak anlatmaya çalışın, sonradan kelime aklınıza gelecek.
Üzerinize çok fazla stres yüklediğiniz taktirde, hiçbir şeyi hatırlayamayacaksınız. Basketbol oyununu düşünün. İdman sırasında serbest atış yapmak çok kolaydır. Egzersiz yaptığınız taktirde sırayla 25 ya da 50 atış bile yapabilirsiniz. Ancak gerçek bir oyunun sonunda, iki takımın skoru çok yakınken başarılı bir serbest atış yapmak çok daha zordur.
Kendinizi her ne zaman endişeli hissederseniz, bu sizin kolaylıkla ve akıcı İngilizce konuşma becerinizi etkileyecektir. Rahatlama egzersizleri yapın – ve küçük bir sorun karşısında paniğe kapılmayın. Sadece derin bir nefes aıln, rahatlayın ve ardından devam edin.
Ayrıca – her ne olursa olsun çalışmaya devam etmeyi unutmayın.
Bazı günler kendinizi fazla motive olmuş hissetmeyeceksiniz. Kendinizi yorgun hissedebilir ve çalışacak gibi hissetmeyebilirsiniz.
Böyle günlerde, çalışmanıza kolay ve keyifli birşeylerle başlayın – belki rahat bir koltukta gevşeyerek ve mp3 çalarınızda bazı İngilizce hikayeler veya diyaloglar dinleyerek –
Her gün parkta koşmaya gidiyorum. Ama bazı günler içimden koşmak gelmiyor. Ben de egzersiz kıyafetlerimi ve spor ayakkabılarımı giyip yavaş ve hafifçe koşuyorum. 10 dakika kadar sonra ısınmaya başlıyor ve kendimi daha iyi hissediyorum. Koşumun sonunda kendimi koşudan keyif alır buluyorum.
__________________________________________________________________________________________
Ve ardından koşuya gittiğim ve bir gün atlamadığım için kendimi her zaman daha iyi hissediyorum.
İngilizce çalışmanız da aynı şekilde yapılmalı.
4. 80/20 Kuralı
1800’lerin sonunda Vilfredo Pareto adında az bilinen bir ekonomist yaşadı. Hobisi bahçecilikti. Ve bir gün, şok edici bir gözlemde bulundu.
Bahçesinden topladığı bezelyelerin %80’i, ekmiş olduğu tohumların %20’sinden ürüyordu! Ayrıca halkın zenginliğinin %80’inin de tüm nufusun %20’si tarafından üretildiğini ve sahip olunduğunu gözlemledi. Ve çoğu firmanın %80’lik karı ürünlerinin ve müşterilerinin sadece yaklaşık %20’sinden geliyordu. Bu “Pareto’nun Kanunu” olarak bilinegeldi ve son zamanlarda da “80/20 Esası” olarak anılıyor.
Aynı şekilde, İngilizce öğrenirken, öğrendiklerinizin çoğunun yapmış olduğunuz çalışmanın sadece %20’lik kısmından ileri geldiğini göreceksiniz. 10 saat çalışırsanız, bu 10 saatin 2 saati geri kalan diğer 8 saatten daha verimli olacaktır.
İngilizce’yi hızla öğrenmek istiyorsanız, mümkün olduğunca 80/20 kuralını uygulamanız gerekiyor.
Çalışırken, sizin için en etkili egzersiz, metod ve teknikleri çok yakından takip edin ve bu teknikleri daha fazla kullanın.
Her öğrenci farklıdır, başkası için işe yarayan bir çalışma sizin için işe yarayandan farklı olabilir. Diğer kişilerin ne dediği ile ilgili çok fazla endişelenmeyin. Kendi öğrenme stilinizi bulun ve keyifli, ilginç ve yararlı bulduğunuz aktiviteleri baz alarak kendi programınızı oluşturun.
Kendinizi özellikle motive olmuş ve enerjik hissettiğiniz bir günde normalde olduğundan çok daha fazla İngilizce çalışın. Gerçekten bir tip egzersizi yapmaktan hoşlandığınızın farkına varırsanız ve bu egzersiz sizin için gerçekten faydalı ise bu egzersize odaklanın.
__________________________________________________________________________________________
En Son ve En Önemli Püf Noktası
İngilizce’yi gerçekten hızlı öğrenmek istiyorsanız, aşağıdaki adımları takip ettiğinizden emin olun:
1. Harekete geçin.
2. Her gün mümkün olduğunca en erken saatinde İngilizce okuyun veya dinleyin.
Bu neden en önemli püf noktası?
Çünkü bu sizi kelimenin tam anlamıyla hızlı İngilizce öğrenmeye bağımlı hale getirecek.
Sizi hedefinize yaklaştıran ufak bir adımı her tamamlayışınızda, beyniniz ufak bir dozda dopamin salgılar . (Dopamin sinirler arası iletişimi sağlayan keyif ile ilintili bir kimyasaldır.)
Kısa bir İngilizce seansını başarıyla tamamlamak size doğal bir tatmin sağlayacak. Ve daha fazla çalıştıkça vücudunuz ve beyniniz daha fazla çalışmak isteyecek.
İngilizce öğrenmek sizi kendinize iyi hissettirecek – daha kendine güvenli, daha zeki ve daha başarılı. Ve İngilizce’yi HIZLI öğrenmek sizi kendinize hiç olmadığı kadar güçlü hissettirecek.
Bu gece uyumadan önce, İngilizce öğrenmenin size sağlayacağı tüm faydaları içeren bir liste hazırlayın. Ve kendi kendinize hızlı İngilizce öğrenmeye başlamak için bir söz verin. Şimdiden İngilizce’nizi geliştirmek için ne yapmaya ihtiyacınız olduğuna karar verin ve harekete geçin!
İyi çalışmalar,

İan Przybylinski
www.intellenglish.com